Van Gölü'nde yaşadığı ileri sürülen efsanevi bir yaratıktır. Canavarı bugüne dek gördüğünü iddia eden çok kişi var. Araştırmalar göldeki ilk canavar vakasının1889 yılında yaşandığını aktarıyor.

         O dönem İstanbul'da yayın yapan Saadet gazetesinin, 28 Şaban 1306 (29 Nisan 1889) tarihli nüshasında, canavarın Van Gölü’nde abdest almak isteyen bir kişiyi göle sürüklediği haberi yer alıyor.

    Canavarı gördüğünü iddia edenlerin anlattıklarına göre 15 metre uzunluğunda, oldukça koyu bir renkte, sırtında sivri çıkıntıları olan varlıktır.

        Canavarın varlığı, zamanla basına yansıyınca resmî kurumlar tarafından bölgeye bilimsel araştırma ekibi gönderildi. Yapılan araştırmalar sonucunda gölde yaşayan olağan dışı herhangi bir varlığın olduğuna dair hiçbir iz bulunamadı.

         Ben, Van Gölü canavarın varlığını ilk okuldayken öğrendim.

      Benim yaşımdaki insanlar ilk okuldaki her anısını hatırlayamayabilir. Bu hikâyeyi o günden bugüne dek defalarca anlattığımdan belki unutmadım.

       Canavarın gölden çıktığı, Purmak’ın altındaki (Erciş’in Gölağzı mahallesi) sazlığa girdiği kulaktan kulağa yayılıyordu. Anlatılanlara göre falan kişi canavarın gölden çıktığını sazlığa girdiğini görmüş, tüfeğiyle defalarca ateş etmişti. Domuz mermisi canavarın yağlı vücudundan kayıp gitmişti. Falan kişi korkudan hastalanmış, yatağa düşmüştü.

     
O gönlerde ne taksi ne dolmuş vardı. Kimileri yaylı dediğimiz at arabası ile kimileri tabana kuvvet deyip yaya olarak akın akın sazlıktaki canavarı görmeye gidiyorlardı. Hemen hemen her gün canavarı görmeye gidenlerden biri de bendim. Canavarı görmedim ama çıkardığı söylenen sesi duydum.

        Otomatiğe bağlanmıştı sanki. Gündüzleri saatte bir defa akşama doğru yarım saatte bir, hava karardığında beş dakikada bir inek sesi çıkarıyordu.   

       Canavar bağırdığında çevrede otlayan inekler cevap veriyor gibi ses çıkarıyorlardı. Büyükler, tüfekleriyle sazlığa girdiğinde sesin bu defa başka yerden geldiğini söylüyorlardı. Bu şekilde bir ay kadar devem ettikten sonra sesi soluğu kesildi.

       Aradan yıllar geçti. Van Gölü canavarı yine gündemdeydi. Görsel ve yazılı basında canavarın görüldüğü haberine sık sık yer verildiği sene Erciş’e gittim. Erciş’te gazeteci arkadaşımla görüştüm. (Kendinden izin almadığım için adını yazmıyorum) Arkadaşımın bana dedikleri şöyleydi:

           Haberi seyrettiysen, kameranın kadrajında sırtı dönük biri vardı. Eliyle işaret ederek aha orada, canavar göründü diyen kişi bendim. Haberi yapan da bendim. Görünen karartı, dalgaların, içe doğru çektiği çalı çırpı yığınıydı.

          O yığını kameraman arkadaşıyla kendileri göle atmışlardı.

        Neden yalan haber yaptığını sordum. “Reklam” dedi. Maksadı, canavarı gündem yaparak Van’a turist çekmekmiş. Canavar vesilesiyle Van’a ne kadar turist geldiğini bilmiyorum ama reklam ve sinema filmlerine konu olduğunu biliyorum.