Aliağa’nın şair yazarı Erol Çelik’in 3ncü romanı “Cemre” Flora yayınevinden lora etiketiyle çıktı. Yazar “Cemre” adlı romanında, 1980 öncesi öğrenci olaylarının zirvede olduğu dönemde karşıt görüşlü iki gencin aşkını anlatıyor.

Aliağa’nın şair yazarı Erol Çelik’in 3ncü romanı “Cemre” Flora yayınevinden lora etiketiyle çıktı. Yazar “Cemre” adlı romanında, 1980 öncesi öğrenci olaylarının zirvede olduğu dönemde karşıt görüşlü iki gencin aşkını anlatıyor.

POAŞ’ın özelleştirilmesi sonrasından Tarım bakanlığı bünyesinde çalışan, Aliağa ilçe Tarım Müdürlüğünden 2013 yılında Emekli olan Yazarın bugüne kadar 1 biyografi – şiir, 3 şiir, 3 romanı yayınlandı.Yazar, Ercişli Şairler Güldeste adlı biyografi-şiir kitabını 2010 yılı aralık ayında İzmir Altındağ matbaasında bireysel yayıncı olarak bastırdı. 2016 yılı nisan ayında Bir Demet Şiir, 2017 yılı Eylül ayında Aliağa’nın Sanat Sokağı (şiir) adlı kitaplarını yine bireysel yayıncı olarak Aliağa Expres gazetesi matbaasında bastırdı. İlk romanı Söğüt Ağacı adlı kitabını 2019 yılı ekim ve kasım aylarında 2 baskı, Ana Kucağı şiir kitabını 2019 aralık ve 2020 ocak ayında 2 baskı olarak Ankara kitap 72 matbaasında bastırdı.

Bireysel yayıncılığın, kitap dağıtımının zorluklarıyla karşılaşan yazar iki ayrı yayın eviyle imzaladığı sözleşme sonrasında Aşkın Yanık Fotoğrafı adlı romanını 2021 yılı şubat ayında Platanus yayın evi kitapları ve son olarak Cemre adlı romanı Flora yayın evi kitapları arasında yerini aldı.

Kitap, şimdilik yayın evi sitesinden https://www.florakitap.com/product-page/cemre satışa sunuldu. Önümüzdeki günlerde D&R, idefix ve trendyol da sonrasında diğer web sitelerinde satışa sunulacak.

Cemre arka kapak yazısı

Ülkücülerin, “komünistler Moskova’ya” sloganını sıklıkla attıklarını biliyordu. Kendi de birçok defa “komünistler Moskova’ya” diye bağırmıştı. Emre’ye göre bu slogan “faşistlere ölüm” sloganı karşısında hafif kalırdı.
***
Ülkede kalıp sonuna kadar komünizmi savunmakta kararlıydı. Bugün, "komünistler Moskova’ya” diyen faşistlerin, günü geldiğinde saklanacak delik arayacaklarına inanıyordu.
***
Cemre, iki yüz metre kadar öteden saldırganları görmüş ama tanıyamamıştı. Koşar adımlarla Emre’nin yanına geldi. Elinden tutarak ayağa kalkmasına yardımcı olurken saldırganların kimler olduğunu sordu. Emre, o haldeyken bile Cemre’nin mavi gözlerine bakmaktan kendini alıkoyamadığı için soruya kulağını tıkadı.
***
Günlerce tek başına yarı aç yarı tok yaşadığı üç m2lik loş hücrede nerden geldiğini bilmediği çığlıkları duyması bile işkencenin alasıydı.

Yorumlar