Ülkücülerin, “komünistler Moskova’ya” sloganını sıklıkla attıklarını biliyordu. Kendi de birçok defa “komünistler Moskova’ya” diye bağırmıştı. Emre’ye göre bu slogan “faşistlere ölüm” sloganı karşısında hafif kalırdı. *** Ülkede kalıp sonuna kadar komünizmi savunmakta kararlıydı. Bugün, "komünistler Moskova’ya” diyen faşistlerin, günü geldiğinde saklanacak delik arayacaklarına inanıyordu. |
Günümüzden yetmiş beş, seksen yıl önce Erciş’in, Purmak köyünden bir erkekle, Purul köyünden bir kızın, birbirlerine âşık oldukları rivayet olunur. Rivayete göre Purmaklı, kızı istetir ama vermezler. Genç, kızı kaçırmak ister. Kız kaçmaya razı olmayınca, genç ortadan kaybolur. Purmak’ı terk eden gencin nereye gittiği bilinmez. Yıllarca nerde olduğu hakkında kimsenin bilgisi olmasa da İstanbul’da, İzmir’de, Ankara’da diyenler olur. |
Türk Dil Kurumu sözlüğünde roman; insanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî tür olarak tanımlanır. Aşkın Yanık Fotoğrafı kurmacadır. Kahramanların gerçek kişilerle ilgisi yoktur. Seksen öncesinden günümüze dek anlatılan olaylar, yaşanabileceği düşünülen hayal ürünüdür.
|
İlk sayfalarda ana kokusu olsun istedim; baba kokusuyla karışık… Verebildim mi bu duyguyu? Bende bilmiyorum. Verebildiğim kadarıyla… Biraz hiciv, biraz aşk, birkaç da kişiye özel…
Anne ve babalara yazdığım şiirlerin tamamını okumakta olduğunuz kitaba almadım. Belki, gelecek yıllarda, “Sanat Sokağı” ve “Bir Demet Şiir” de yayımladığım anne şiirleriyle birlikte hepsini bir kitapta toplarım. |
Şiir; farklı şekillerde tanımlanmakla birlikte Türk Dili Kurum web sitesine baktığımızda “Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi,” olarak ifade edilir. Benim için ise şiir, duygularımı uzun cümlelerle anlatmak yerine, ahenkli, uyumlu, bazen ölçülü bazen serbest dizelerle anlatma şeklidir. |
Bu kitap, Erol Çelik’in ikinci kitabıdır. İlk kitabı olan “Ercişli Şairler GÜLDESTE’yi 2010 yılında bastırmıştı. Bu kitap yazarın memleketi olan Ercişli şairlerin şiirlerinden meydana gelen bir kitaptı. Büyük emek verilerek hazırlanmıştı. 192 sayfa olan o kitap da her Ercişli şairin özgeçmişine yer verilirken, aynı zamanda her şairin üç şiirine ve fotoğrafına da yer verilmişti. Elinizde bulundurduğunuz “Bir Demet Şiir” adlı bu kitabında ise tamamıyla kendine ait şiirler yer almaktadır.
|
1 2 3 4 |